Yazı Duyurusu

Menu

Browsing "Older Posts"

CARL GUSTAV JUNG'UN SÖZLERİ

27 Ocak 2018 Cumartesi / No Comments

CARL GUSTAV JUNG'UN SÖZLERİ


“Mutlu kelimesi, üzüntüyle dengelenmemişse anlamını yitirir.” 

*****

“Mars gezegenine ulaşmak, kendi kendine ulaşmaktan daha kolaydır.”

*****

“İşiniz size biraz sevinç ve doyum sağlıyorsa, o küçük kısmı üretmeli ve beslemelisiniz. Tıpkı size yaşama zevki veren her şeyi beslemeniz gerektiği gibi.”

*****

“Düş dünyalarının dışına çıkanlar, iç dünyalarında uyanık olanlardır.” 

*****

“Hayatta en acıklı şey, bir insanın, problemin kendisinden kaynaklandığını görmemesidir.”

*****

“Kişinin huzursuzluğu, mutsuzluğu, gerginliği, sıkıntısı ve depresyonu, onu uyandırmaya çalışan önemli dostlarıdır.”

*****

“İnsan, kendinde görmek istemediği kötülük ve değersizlik düşüncelerini diğer insanlara atfeder.”

*****

“Bir şeyi kabul edene kadar onu değiştiremeyiz. Suçlamak özgürleştirmez, tahakküm eder.”

*****

“Günümüzde bizi tehdit eden tehlikenin doğadan gelmediğini, insan ve kitle ruhundan kaynaklandığını apaçık görüyoruz.”

*****

“Kimse bir başkasını yargılayabilecek kadar kusursuz değildir. Ama bazıları kendinde bu hakkı görebilecek kadar hadsizdir.”



“Siz bilinçaltınızı bilince dönüştürene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirecek ve siz ona kader diyeceksiniz.”

*****

“Yüreğinin bilgisi yüreğinin nasıl olduğudur. Kurnaz bir yürekten kurnazlığı bilirsin. İyi bir yürekten iyiliği bilirsin.”

*****

“İnsan doğasını daha iyi anlamamız gerekiyor; çünkü var olan tek gerçek tehlike insanın kendi içinde. Esas tehlike ta kendisi ve biz acınası bir halde bunu ıskalıyoruz. İnsanı hiç tanımıyoruz.”

*****

“Başkalarıyla ilgili rahatsız olduğumuz her şey kendimizi tanımamızı sağlar.”

*****

“Bana aklı başında bir adam gösterin, size onu iyileştireyim.”

*****

“Eğer bir bireyi anlamak istiyorsam, ‘ortalama insan’ hakkındaki tüm bilimsel bilgileri bir yana atıp tüm teorileri gözardı ederek tümüyle yeni ve önyargısız bir tavır benimsemek zorundayım.”

*****

“Duygu olmadan hiçbir karanlığın aydınlığa dönüşmesi, hiçbir ataletin harekete dönüşmesi mümkün değildir.”

*****

“Düşünmek demek, sadeleştirmek, önemli olanın altını çizmek, önemsizi ayıklamak demektir.”

*****

“Neye karşı koyarsan, o ısrarla olmaya devam eder.”

*****

“Bilincimize çıkaramadığımız şeyler, hayatta karşımıza yazgı olarak çıkar.”

*****

“Bir insan, aydınlığı hayal ederek değil, karanlığın bilincine vararak aydınlanır.”

*****

“Başkalarının bizi kızdıran tarafları, kendimizi daha iyi anlamamıza yol açar.”

*****

“Görünüşünüz, yalnızca kalpten bakabildiğinizde berraklaşır. Dışarı bakanlar düş kurar, içe bakanlar uyanış yaşar.”

*****

"Kimse ışığı hayal ederek aydınlanmaz. İnsanı aydınlatan karanlığı idrak etmektir."

*****

"Bir zehrin etkisinden kurtulmak istiyorsan, onu son damlasına kadar içeceksin."

*****

"Tüm dünya din konusunda ne düşünürse düşünsün, dinsel deneyim yaşamış biri, kendisine hayat, anlam ve güzellik kaynağı olan ve dünyaya ve insanlığa yeni bir parlaklık veren büyük bir hazineye sahip olmuştur. Barışa kavuşmuştur."

*****

"Bilinçdışı bizi bizden daha iyi bilir."

*****

"Yaşamımızın büyük bir bölümünü bilinçdışında geçiririz."

*****

"Çocukken kendimi yalnız hissederdim; hala da öyle hissediyorum çünkü bazı şeyleri biliyorum ve bunları hiç bilmedikleri ya da bilmek istemedikleri anlaşılan insanlara bazı ip uçları vermeye çalışıyorum."

*****

"Bilinç var olmanın ön koşuludur."

"Düş, ruhun çok uzun bir zaman önce bilinçli bir ego olduğu ve o ruhun çok uzaklarda erişebileceği bir bilinçli egosunun bulunduğu, en derindeki ve dolaylı ifadeler veren kozmik geceye açılan özel odasındaki küçük gizli bir kapıdır."

*****

"Görüşünüz ancak yüreğinize baktığınızda berraklaşır... Dışa bakan düş görür. İçe bakan uyanır."

*****

"Tüm akıl hastalıklarının temelinde meşru acıları yaşamayı reddetmek yatar."

*****

"Duygusuz karanlığı aydınlatamayız ve bitkinliği harekete çeviremeyiz."

*****

"Düşünmek zor bir sanattır onun için çoğunluk tek karar verir."

*****

"Eğer bir bireyi anlamak istiyorsam, 'ortalama insan' hakkındaki tüm bilimsel bilgileri bir yana atıp tüm teorileri gözardı ederek tümüyle yeni ve önyargısız bir tavır benimsemek zorundayım."

*****

"Günümüzde bizi tehdit eden tehlikenin doğadan gelmediğini, insan ve kitle ruhundan kaynaklandığını apaçık görüyoruz."

*****

"Tehlike insanın ruhundan kopmuş olmasında.
İçedönüklük Doğu'nun "stili"dir, tıpkı dışadönüklüğün Batı'nın "stili" olduğu gibi... Ne var ki, içedönüklük Batı'da anormal, hastalıklı ya da mutlaka "düzeltilmesi" gereken bir şey olarak görülür. Doğu'da ise dışadönüklük arzu yanılsaması ve açgözlülük ifadesi olarak aşağılanır."

*****
"Kişi parlak öğretmenleri şükranla ama insanî hislerimize dokunanları minnetle anar. Müfredat belli miktar yeni malzemedir, ama sıcaklık, büyüyen bir bitki ve bir çocuk ruhu için hayatî önemde bir elementtir."

*****

"Kuramları iyi öğren, ancak yaşayan ruhun mucizesine dokunduğunda onları bir yana bırak."

*****

"Olduğumuzdan daha iyi ve yüce insanlar olarak yaşamaya çalışmak bizi aşırı derecede ikiyüzlülüğe ve sahtekarlığa götürür. Ayrıca üzerimize öylesine bir gerilim yükler ki, çok daha kötü durumlara düşer ve çöküntüye uğrarız. "

*****

"Ruhun başka hiçbir şeye indirgenemeyecek kadar kendine özgü bir doğası vardır."

*****

"Tanrı, Adem ile Havva'yı, düşünmek istemediklerini düşünmek zorunda bırakacak biçimde yaratmıştır."
Tümüyle emin olduğum hiçbir şey yok.

*****

"İnsan kendisinin önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramadığı ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı görüşlere sahip olduğu zaman kendisini yalnız hisseder."

*****

"Yaşamımızın büyük bir bölümünü bilinçdışında geçiririz."

*****

"Doğduğumuz dünya çok acımasız ama aynı zamanda ilahi bir güzelliği var. anlamlı oluşunun mu, yoksa anlamsızlığının mı ağır bastığına karar vermek, tamamen insanın yapısına bağlıdır."

*****

"günümüzde, bizi tehdit eden tehlikenin doğadan gelmediğini, insan ve kitle ruhundan kaynaklandığını apaçık görüyoruz. tehlike insanın ruhundan kopmuş olmasında."

*****

''bir insani anlamak istiyorsaniz, oncelikle insanlar hakkinda bildiginiz her seyi ama her seyi unutmalisiniz''

*****

"bilim bir plajdaki tüm çakıl taşlarının ortalama büyüklüğünü hesaplayabilir, ama belki de o plajda o büyüklükte tek bir taş yoktur"

*****

"her kim hedefindeki kişiye işkence edebiliyorsa aynı işkenceyi kendisi görmüştür."

*****

"tüm kaosta bir kozmoz ve tüm düzensizlikte gizli bir düzen vardır."

*****

"açı doyurduğumda, hakareti affettiğimde, düşmanımı sevdiğimde...bunlar güzel erdemler...fakat ya dilencilerin en fakirinin ve suçluların en gaddarının kendi içimde olduğunu görürsem! ya şefkatime en muhtaç kişinin ve en azılı düşmanımın kendim olduğunu farkedersem! o zaman ne olacak?"





STRESLİ KİŞİLİK TİPLERİ

25 Ocak 2018 Perşembe / No Comments

SÜNGER, TEFLON VE KAUÇUK ADAM


Stresle ilgili 3 tip kişilik vardır

1-SÜNGER TİP

**Sünger nasıl ki suyu emerse, bu tarz kişiler de karışısına gelen stresli kişilerden onların stresini kaygısını satın alırlar. 

**Sünger kişilik genellikle sempati duyar.Karşıdaki stresli bireye sürekli sempati duymak, o kişinin yaşadığı "tüm stresi vakumlamak" ile aynı manaya gelir. Sempati yerine empati yapmak daha dengeli ve sağlıklıdır

**Stresin bulaşıcıdır “Karşınızdaki stresli insanların streslerini satın almayın” 

**Duygusal liderliği her zaman elinizde tutmalı ve karşınızdaki kişinin stresini manipüle etmeyi başarmalısınız.

**Bu tarz kişiler sürekli stresli oldukları için beyinlerinde çabuk yaşlanma durumları meydana geliyor.

2-TEFLON TİP

**Teflon tipi dediğimiz kişiler ise vurdumduymaz olan kişilik türleridir. 

**Kendisi yanmaz fakat içindekini yakar. Bu güzel bir şey gibi görünse de bu tarz kişilerde de yalnız kalma durumu vardır. 
Güçlü iken, her şey yolunda iken iyiler fakat hasta, yaşlı, başkalarına ihtiyaç duydukları sırada yalnız kalıyorlar. 

**Benmerkezci oluyorlar. Bu tarz kişilerde de yalnızlık olduğu için beyinlerinde erken yaşlanma söz konusudur.

KAUÇUK TİP

**Kauçuk adam tiplemesinde ise stresi alıyor fakat onu içine almıyor, onu yönetmesini biliyor ve tekrar eski haline getiriyor. 

**Kauçuk tipi insan olabilmek, stresi yöneten kişi olma konusunda en ideal kişiliktir. 

**Stres karşısında esnek olmak gerekiyor. Olaylar karşısında inatçı olan kişiler daha çabuk kırılıyorlar.”



Not: Bu yazının hazırlanmasında Psikolojik Danışman Mustafa KALAYLI'nın katkıları ve Prof. DR Nevzat TARHAN'ın katkıları başta olmak üzere birçok kaynaktan faydalanılmış olup stres,stresli insan, stresle başa çıkmanın yolları nelerdir, stresli insanların özellikleri, stresli kişilik, stres kişilik ilişkisi, stres kişilik tipleri, stres ve kişilik tipleri  ile ilgilidir.

ASPERGER SENDROMU

22 Ocak 2018 Pazartesi / No Comments

ASPERGER SENDROMU


Asperger sendromu diğer insanlarla etkileşimi oldukça zorlaştıran gelişimsel bir bozukluktur. 

**Çocuğunuz sosyal olarak beceriksiz olduğu için arkadaş edinmeyi çok zor bulabilir. 

**Asperger sendromu olanlarda otizm özelliklerinin bazıları vardır. Örneğin; sosyal becerileri zayıftır, rutini severler ve değişiklikten hoşlanmazlar. 

**Fakat otistiklerin aksine Asperger sendromu olanlar normal olarak konuşma becerisinin geliştiği yaşta, yani 2 yaşından önce konuşmaya başlarlar. Asperger sendromu hayat boyu sürer, fakat belirtiler zaman içerisinde düzelme eğilimindedir.

**Hem Asperger sendromu hem de otizm yaygın gelişimsel bozukluklar grubuna dahildir. 

**Asperger sendromunun nedeni tam olarak bilinmemektedir ve bunu engellemenin yolu da bilinmemektedir. 

**Genetik olduğu düşünülür ve bunun üzerine araştırmalar yapılmaktadır. 

**Asperger sendromunun en önemli belirtisi sosyal durumlar karşısında yaşanan problemlerdir. 

**İki Asperger sendromlu çocuk birbirine benzemez, çünkü belirtiler çok çeşitlidir.

ÇOCUKLUKTA BELİRTİLER

Ebeveynler çocuklarında Asperger sendromu belirtilerini ilk olarak diğer çocuklarla etkileşime girdiği okul öncesi çağda fark ederler.

**Sosyal ipuçlarını seçememe ve diğerlerinin beden dilini anlama, sohbete başlama veya sohbeti sürdürme ve sırayla konuşma gibi doğuştan gelen sosyal becerilerin eksikliği

**Rutinlerdeki herhangi bir değişiklikten hoşlanmama

**Empati eksikliği

**Diğerlerinin konuşmalarının anlamını değiştiren konuşma tonundaki değişiklikleri, vurguları fark edememe. Yani çocuğunuz bir şakayı anlamayabilir veya alaycı bir yorumu kelime anlamıyla algılayabilir. 

**Konuşması tek düze olabilir ve vurgu veya tonlamadan yoksun olduğu için anlaşılmayabilir.

**Kendi yaşına göre fazla resmi bir konuşma stili vardır. Örneğin, “geri geldi” yerine “iade edildi”

**Göz kontağından kaçınmak veya başkalarına bakmak

**Alışılmışın dışında yüz ifadeleri veya vücut dili

**Çok iyi hakim olduğu bir veya iki ilgi alanı olması. 

**Asperger sendromlu çocukların çoğu bir bütünün sadece parçalarıyla veya alışılmışın dışında aktivitelerle aşırı ilgilenir. Örneğin; evler dizayn etmek, aşırı detayları olan resimler çizmek veya astronomi öğrenmek gibi. Yılanlar, yıldızların adları, dinozorlar gibi belirli konulara aşırı ilgi gösterirler.

**Genellikle sevdikleri konular hakkında aşırı konuşurlar.

**Tek taraflı sohbetler yaygındır. İçsel düşünceler çoğunlukla sözlü ifade edilir.

**Motor gelişimleri gecikmiştir. Çocuğunuz çatal bıçak kullanmayı, bisiklete binmeyi veya top yakalamayı öğrenmede gecikmiş olabilir. 

**Yürüyüşü garip olabilir. 

**El yazısı çoğunlukla kötüdür.

**Yüksek duyarlılığa sahiptir ve yüksek ses ve ışık,yoğun tat veya dokulara karşı hassastır.

Bir çocuğun bu belirtilerin bir veya ikisini göstermesi Asperger sendromu olduğu anlamına gelmez. Asperger sendromu teşhisi konması için, çocuğun bu belirtilerin karışımına sahip olması ve sosyal durumlar karşısında belirgin bir problem yaşaması gerekir. 

Asperger sendromu birçok açıdan otizme benzese de, Asperger sendromu olan bir çocuğun dil ve zeka gelişimi normaldir. Ayrıca, Asperger sendromu olanlar otistiklere nazaran daha fazla arkadaş edinmek ve diğerleriyle aktivitelere katılmak için çaba harcarlar.

GENÇLİKTE BELİRTİLER


**Belirtilerin çoğu gençlik boyunca kalır. 

**Asperger sendromu olan gençler kendilerinde eksik olan sosyal becerileri öğrenmeye başlayabilse de, iletişimde zorlanmaya devam ederler. Diğerlerinin davranışlarını anlamada zorlanmaya devam ederler. 

**Asperger sendromlu genç (tıpkı diğer gençler gibi) arkadaşları olsun isteyecektir, fakat diğer gençlere yaklaşırken ürker veya korkar. Kendini diğerlerinden farklı hissedebilir. 

**Çoğu genç havalı olmaya ve görünmeye önem verse de, Asperger sendromlu gençler uyum sağlamayı asap bozucu ve duygusal olarak tüketici bulabilirler. 

**Yaşlarına göre daha çocuksu ve saf olduklarından ve kolay güvendiklerinden, kolayca alaylara ve zorbalığa maruz kalabilirler. 

**Tüm bu zorluklar Asperger sendromlu gençlerin çekingen olmasına, sosyal olarak dışlanmasına, anksiyete ve depresyona sebep olabilir. 

**Yine de bazı Asperger sendromlu gençler birkaç yakın arkadaş edinebilir ve bu arkadaşlıkları sürdürebilir. 

**Bazı klasik Asperger özellikleri çocuğunuza yarar sağlayabilir. Asperger sendromlu gençler genellikle sosyal normları, modayı ve geleneksel düşünceyi takip etmekle ilgilenmezler, bunun yerine yaratıcı düşünce ve orijinal ilgi alanları ve hedefler peşindedirler. Kurallar ve dürüstlükle ilgili seçimleri sınıfta ve vatandaş olarak sivrilmelerine neden olabilir.

YETİŞKİNLİKTE BELİRTİLER


**Asperger sendromu hayat boyu sürer, yine de zamanla dengelenir ve gelişim görülür. 

**Yetişkinler çoğunlukla güçlü ve zayıf yönlerinin farkındadır. 

**Diğerlerinin sosyal işaretlerini anlamak dahil sosyal vasıfları öğrenebilirler. 

**Asperger sendromlu çoğu kişi evlenir ve çocuk sahibi olur. 

**Detaylara dikkat etme ve ilgi alanlarına odaklanma gibi bazı tipik Asperger sendromu özellikleri üniversite ve kariyerde başarı şansını arttırabilir. 

**Teknoloji Asperger sendromlu birçok kişiyi cezbeder ve Asperger sendromluların en yaygın kariyer seçimleri mühendisliktir. 

**Tabii ki Asperger sendromlu kişilerin tek iyi olduğu alan bilim değildir. Wolfgang Amadeus Mozart, Albert Einstein, Marie Curie ve Thomas Jefferson gibi tarihte saygı duyulan bazı kişilerde de Asperger sendromu vardı.

TEDAVİ


**Asperger sendromu tedavisi, çocuğunuzun diğerleriyle etkileşim yeteneğini geliştirmesi ve böylece toplumda etkin olarak yer alması ve kendine yetmesini sağlamayı amaçlar. 

**Her bir Asperger sendromlu çocuğun belirti sayısı ve yoğunluğu farklıdır, bu yüzden tedavi çocuğun bireysel ihtiyaçları ve ailesinin kaynaklarına göre düzenlenmelidir.

OKUL PROGRAMLARI


**Okulların bu tip durumlar için verdikleri hizmetleri ve bu hizmetlerin hangi okulda çocuğunuza ne gibi yararları olabileceğini araştırın. 

**Bireysel dikkat üzerine küçük çalışma grupları olması

**Sosyal beceri eğitimi verebilecek bir iletişim uzmanının bulunması

**Yapısal ortamlarda ve gözlemlenen aktivitelerle sosyal etkileşim fırsatı sunması

**Gerçek yaşam becerilerini öğretmek ve çocuğun özel ilgi ve yeteneklerini cesaretlendirmek

**Eğitim programını bireyselleştirme isteği

**Çocuğunuzun duygusal sağlığına odaklanabilecek ve aileyle irtibat içinde hizmet verebilecek hassas bir danışman

**Öğrencilerin farklılığına saygı duymanın ve onlarla empati kurmanın üzerinde durma

**Çocuğunuzun sınıfında neler olup bittiğinden haberdar olun. Sürekli iletişim ebeveyn ve öğretmen arasında her gün gidip gelen bir defterle korunabilir.

TEDAVİ STRATEJİLERİ


**Tedavi, iletişim ve sosyal vasıfları geliştirmek ve davranış yönetiminden oluşur. 

**Tedavi programının çocuğunuzun gelişimine paralel olarak ve çocuğunuza daha faydalı olacak şekilde sürekli ayarlanması gerekebilir. 

**Çocuğunuzun güçlü yönlerinden faydalanın, onları evde ve okulda ilgi alanlarına yönelmeleri için cesaretlendirin. 

**Aktivite odaklı gruplar ve danışmanlık da yararlı olabilir. 

**Asperger sendromlu çocukların çoğunda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, bipolar bozukluk, obsesif-kompülsif bozukluk, sosyal anksiyete bozukluğu ve depresyon gibi rahatsızlıklar da görülebilir. Bu durumlar, zaten ilave ihtiyaçları olan bir çocukla ilgilenen ebeveynlerin üzerine bir yük daha bindirir ve bunların da ilaç ve diğer terapilerle tedavi edilmesi gereklidir. 

**Ebeveynlerin Asperger sendromu olan çocuklarına yardımcı olabilmeleri için ilk önce Asperger hakkında uzmanlardan doğru ve kapsamlı bilgi almaları ve kendilerini bu konuda eğitmeleri gereklidir. 

ASPERGER DE BAŞARI İÇİN GENEL STRATEJİLER


**Asperger sendromlu çocuklar yemek, ev ödevi ve yatma zamanı gibi düzenlenmiş günlük rutinlerden fayda sağlarlar. 

**Belirli kurallardan ve stresi en aza indiren ve kafalarını karıştırmayan tutarlı beklentilerden hoşlanırlar.

**Asperger sendromlu çoğu kişi sözlü eğitim ve görevlerde daha başarılı olur. Doğrudan, sözlü ve anlaşılır bir tavır da yardımcı olur.

**Asperger sendromlu kişilerin çoğu olayları bir bütün olarak algılamakta zorluk çeker ve daha çok durumumun bir bölümünü görmeye meyillidirler. Bu yüzden bölüm bölüm bütüne doğru giden eğitim yaklaşımından, yani kavramın bir bölümüyle başlayıp onun parça parça etrafını saran fikirlerin eklenmesiyle sonuca ulaşan eğitimden çoğunlukla büyük fayda sağlarlar.

**Yardımcı olabilecek şemalar ve diğer yazılı materyallerle zenginleştirilmiş görsel destek faydalı olabilir.

**Saatin tıklaması, floresan lambanın cızırtısı gibi geri plandaki seslerin çocuğunuzun dikkatini dağıtabileceğini bilin.

**Asperger sendromlu çocuklar çoğunlukla daha geç olgunlaşır. Her zaman yaşına göre davranmasını beklemeyin.

**Stres tetikleyici şeyleri bulmaya ve bunları engellemeye çalışın. 

**Zor durumlar için çocuğunuzu önceden hazırlayın ve değişiklikle veya yeni durumla başa çıkabilmesi için stratejiler öğretin.

SOSYAL BECERİLERİ GELİŞTİRECEK STRATEJİLER


**Çocuğunuz, diğer çocuklara normal gelen sosyal normları ve kuralları anlamayabilir. Neden belirli davranışların kabul gördüğüne dair net açıklamalarda bulunun ve bu davranışlar için gereken kuralları öğretin.

**Çocuğunuzu diğerleriyle nasıl etkileşime gireceğini ve kendisiyle konuşulduğunda ne yapması gerektiğini öğrenmesi için cesaretlendirin ve bunun neden önemli olduğunu açıklayın. 

**Çocuğunuzu ödüllendirmeyi unutmayın, özellikle yönlendirilmeden bir sosyal beceriyi kullandığında bol bol ödüllendirin.

**Sırasının gelmesini bekleyerek yapılması gereken ve kendisini başkasının yerine koyacağı oyunlar veya soru-cevap seansları gibi aktiviteler yapın.

**Rol yaparak ve televizyondaki, filmlerdeki insanların davranışlarını seyrederek ve tartışarak, çocuğunuzun diğer insanların duygularını anlamasına yardımcı olun. Bu duygulara karşı kendi duygularınız ve reaksiyonlarınızı anlatarak çocuğunuza örnek olun.

**Çocuğunuza sosyal işaretleri anlamayı ve bunlara uygun reaksiyon vermeyi öğretin. Örneğin birisiyle tanıştırıldığında nasıl davranması gerektiğine dair kalıplar öğretebilirsiniz, bu kalıpları çeşitli sosyal durumlar için ayrı ayrı olmak üzere öğretebilirsiniz.

**Rol yapma yoluyla farklı insanlarla nasıl etkileşime girebileceğini de öğretebilirsiniz.

**Çocuğunuz yalnız kalmaya meyilliyse, başkalarıyla etkileşime girmesi için teşvik edin.

**Çocuğunuza kamusal ve özel alanlar hakkında bilgi verin ki buralarda nasıl uygun davranacağını bilsin. Örneğin sarılmak okulda uygun olmayabilir, ama evde uygundur.

OKUL İÇİN STRATEJİLER


**Okulda düzenli olması için takvim, kontrol listesi ve notlar gibi görsel sistemleri kullanın.

**Çocuğu okul ortamına hazırlayın. Okul başlamadan önce, çoğunuzun günlük programının üzerinden geçin. Ayrıca çocuğunuzun yeni okul ortamına alışması okula ait için resimler de kullanabilirsiniz.

**Zorbalık ve alay gibi davranışların farkında olun ve çocuğunuzu korumaya çalışın. Sınıftaki öğrencilerin Asperger sendromu hakkında bilgilendirilmesi için öğretmenler ve okul danışmanıyla konuşun.

**Sınıf öğretmeninden çocuğunuzu çocuğunuzun ihtiyaçlarına karşı daha hassas olan öğrencilerin yakınına oturtmasını isteyin. Bu öğrenciler aynı zamanda aralarda, yemek saatlerinde ve diğer zamanlarda çocuğunuzla arkadaşlık edebilirler.

**Çocuğunuzun öğretmenini çocuğunuzu sanat, okuma, kelime dağarcığı gibi çocuğunuzun en iyi olduğu alanlardaki becerilerini gösterebileceği sınıf aktivitelerine dahil etmesi için teşvik edin.

**Her gün belli bir zamanda ve yerde ev ödevini yaptırarak bir rutin oluşturun. Bu çocuğunuzun zaman yönetimini öğrenmesini sağlayacaktır.

**Çocuğunuzu motive etmek için ödüller koyun. Başarı gösterdiğinde televizyon seyretmesi, video oyunu oynamasına izin vermek veya istediği özel ilgi alanıyla alakalı bir hediye için puan vermek (belli bir puana ulaştığında hediye alınır) gibi ödül yöntemleri kullanabilirsiniz.

**Asperger sendromlu çocukların bazılarının el yazısı kötüdür. Ödevini bilgisayarda hazırlamak işleri kolaylaştırabilir. Ayrıca bilgisayar kullanmak çocuğunuzun motor becerilerini ve bilgiyi düzenleme becerisini geliştirmesine yardımcı olabilir. Uğraşı tedavisi de faydalı olabilir.




ZAYIF KARNE, ÇOCUĞUN ARIZA LAMBASI MI?

21 Ocak 2018 Pazar / No Comments

Zayıf Karne Aileye Uyarı mı?



**Zayıf karne için sadece çocuğunuza kızmayın. Çocuk, zayıf karneyle sinyal veriyor. Kırık notların sorumlusu sadece çocuk değil, nasıl ki çocuğunuz başarılı olduğunda işe kendinizi katıp övünüyorsak başarısızlıkta da yine işe kendinizi katıp öz eleştiri yapmalıyız



**Karnenin çocuğun gelişim sürecine ilişkin bir değerlendirme olduğunu belirten uzmanlar, “Kırık notların sorumluluğu sadece çocuğun değildir". Sorunların oluşması zaman alır, zayıf karneye kadar bu sinyalleri "çocuk ve notları vermiştir” 

**Karne, çocuğun gelişim, genetik özellikler ve psikososyal (aile, arkadaş çevresi gibi) etmenler gibi bir çok değişkenin etkisinin sonucudur.

**Karne aynı zamanda yarıyıl boyunca çocuğun öğrenme, duygusal ve sosyal gelişim ve uyumunun somut göstergesidir.

**Her çocuğun doğuştan getirdiği zeka, dikkat ve öğrenme kapasitesi gibi bir donanımı vardır.

**Bu yüzden zayıf karne, sadece çocuğun ürünü değil bir çok etmenin ve değişkenin ürünüdür.


Zayıf Karne İçin Üç Neden Vardır


**Çocuğun kendisinden kaynaklı nedenler,

**Aile kaynaklı nedenler,

**Okul-çevre kaynaklı nedenlerdir.

Psikiyatrik Rahatsızlıklar Başarıyı Etkiler


**Akademik başarıyı etkileyen nedenlerden ilkinin çocuktan kaynaklı birtakım psikiyatrik rahatsızlıklar ve öğrenme kapasitesidir.

**Zeka engeli, zekanın sınırda veya yüksek olması,

**Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB),

**Özel öğrenme güçlüğü,

**Davranım bozukluğu,

**Sosyal fobi,

**Anksiyete (kaygı bozukluğu),

**Stres,

**Fiziksel engel, gibi faktörler çocuğun akademik başarısını etkileyebilir.

Ailedeki Sorunlar da Başarıyı Etkiliyor


**Notların zayıf olmasında etkili olabilecek diğer faktörün aile kaynaklı nedenler olduğunu belirtmiştik.

**Aile içi iletişim sorunları,

**Boşanma,

**Kayıp, travma,

**Aileden üreğen hastalıklar,

**Kardeş doğumu, kardeşle ilgili sorunlar,

**Ev-şehir-okul değişimi ve iflas gibi durumlar çocuğun başarısını etkileyebilir.

Okul-Aile İşbirliğinin Yeterince Sağlanamaması da Etkilidir


**Okul-çevre kaynaklı nedenlerin de zayıf karnenin nedenleri arasındadır.

**Okul değişimi sonucunda çocuğun okula ve çevreye uyumunun veya oryantasyonun sağlanamaması.

**Çocuğun bireysel farklılığına yönelik rehberlik yapılamaması,

**Okul-aile işbirliğinin yeterince sağlanamaması,

**Öğretmenden kaynaklı nedenler,

**Travma yaşantısı gibi etkenlerin de okul başarısını etkilemektedir.

****Bu nedenler dikkate alındığında başarısızlığın sadece çocuğa mal edilmemelidir. “Karne sadece çocuğun değil, karne hem çocuğun, hem ailenin, hem okulun değerlendirmesidir. Bu nedenle sorumluluk da sadece çocuğun değil, çocuk-aile ve okulun performansıdır”

Çocuğuz Sinyal Veriyor


**Sorunların oluşması zaman alır, zayıf karneye kadar bu sinyalleri çocuk ve notları vermiştir.

**Bu aşamaya gelmeden önleyici yardım alınması tercihimizdir.

**Sorunu farketmek ve zamanında müdahale yapmak hem sizi hem çocuğu hayal kırıklığından kurtarır.

**Her zaman her şekilde bir çözüm vardır. Çocuğunuzun durumuna çözüm aramak ve uzmanlardan yardım alarak iş birliği içinde duruma zamanında el atmaktır önemli olan.

Aileler Bu Durum da Ne Yapmalı


**Kırık notların sorumluluğu sadece çocuğun değildir.Çocuğu kötü karneden dolayı cezalandırmak, yargılamak-kıyaslamak, sorunu çözmeyeceği gibi çözümü daha da zorlaştırır.

**Bu durum, bir aile değerlendirmesini gerektirir.

**Aile, okul ve öğretmenle işbirliği halinde olmalıdır.

**Sorun varsa bir sene boyunca beklemek yanlış bir tutumdur, hemen önlem alınmalıdır. Bir çocuk-ergen psikiyatristinin değerlendirmesi gereklidir.

**Çözüm gecikirse çocukta tabloya eşlik eden başka davranış sorunları ve psikiyatrik, psikolojik durumlar görülebilir. Depresyon, alt ıslatma, içe kapanım, agresivite, uyum sorunları, uyku-iştah sorunları ve okul reddi gibi.

Tatilde Çocuğunuzu Zorlamayın


**Çocuğun zekası, dikkati değerlendirilmeli, kişilik analizi yapılmalı, aile tutumları incelenmelidir.

**Çocuk, bir dönem boyunca başaramadığını iki haftalık tatilde başaramaz.

**Çocuğu zorlamamak, çözüme yönelik eyleme geçmek, en doğru yaklaşım olacaktır.

**Çocuktan tatilde sıkı çalışma programı uygulamasını beklememek ancak özel eğitimle desteklenmesi gereken bir durum varsa, bir eğitici rehberliğinde ek çalışma yapılması uygun olabilir.”

Sorunların Çözümü İçin Okulda Neler Yapılmalı?


**Çocuk-aile-okul işbirliğinin düzenli ve etkileşim halinde yapılması, ortak kararlar ve yaklaşım benimsenmeli.

**Okul kaynaklı sorunlar var ise, idare ve rehber öğretmenle çalışılarak sorun çözülmeli.

**Çocuk kaynaştırma öğrencisi ise (özel yaklaşım ve program gerektiren öğrenci) bireysel yapılan programla desteklenmeli ve takibi yapılmalıdır.

**Öğretmenlere yönelik bilgilendirici seminer, eğitim programları zenginleştirilmelidir.”


Not: Bu yazının hazırlanmasında Psikolojik Danışman Mustafa KALAYLI ve Psikolog Aynur Sayım'ın katkıları katkıları başta olmak üzere birçok kaynaktan faydalanılmış olup rehberlik, karnesi zayıf olan öğrenci, kötü karne, karne kötüyse ne yapmalı,  dersleri zayıf olan öğrenci, zayıf karne anne baba, aile okulda başarısız olan çocuğa nasıl davranmalı ile ilgilidir.

EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ

19 Ocak 2018 Cuma / No Comments

KİMİNLE EVLENME

Kurtarıcıyla evlenme. 

***

Bekarlıktan kurtulmak için evlenme.

***

Karşıdaki kişinin statüsüne bakarak evlenme.

***

Zayıf zamanında evlenme. 

***

Her şeye evet diyenle, her şeye hayır diyenle evlenme. 

***

İlişkin yeni bitmişse evlenme. 

***

Başkasında aklı kalanla evlenme.

***

Karşı cinse öfkesi bitmeyenle evlenme.

***

Kendi ayakları üzerinde duramayanla evlenme. 

***

Sorumluluk almayıp sürekli bahanelere sığınanla evlenme.

***

Vermeden almaya çalışanla evlenme.

***

Kendini mutlu edemeyen biriyle, Kendini mutlu edemiyorsan da evlenme. 

***

Sorunlarını çözmeden evlenme.

***

Ne istediğini bilmeden evlenme.

***

Sırf evlenmek için "nefes alsın yeter" mantığıyla evlenme. 



Not: Bu yazının hazırlanmasında Psikolojik Danışman Mustafa KALAYLI ve Evlilik Uzmanı Serhat YABANCI'nın katkıları katkıları başta olmak üzere birçok kaynaktan faydalanılmış olup evlenirken nelere dikkat edilmelidir, evlilik ile ilgili, eş seçimi, eş seçerken nelere dikkat etmeli, eş seçiminde püf noktalar, evlenmeden önce, bekarlara tavsiyeler, evlenmek isteyenlere tavsiyeler  ile ilgilidir.

ALZHEİMER

15 Ocak 2018 Pazartesi / No Comments

ALZHEİMER HASTALIĞI 

Alzheimer; yaşlılıkla beraber ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere; çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan, günlük yaşam aktivitelerini etkileyen İlerleyici bir beyin hastalığıdır. Hasta yemek yemeyi dahi unutur!!!

**En sık görülen demans tipi, Alzheimer hastalığıdır. 

**Demans olan kişilerin yüzde 70’i Alzheimer hastalığına sahiptir. Sinsice beyinde (hafıza ve diğer beyinsel fonksiyonlarda) gelişen bozukluklarla başlayan bir hastalıktır.

**Hastalık illerledikçe, hasta becerilerini gittikçe kaybeder ve en sonunda tamamen başkasının yardımına bağımlı kalır.

Alzheimer'ın Nedenleri


**Beynin bazı bölgelerinde proteinler anormal derecede protein biriktiği için, beyindeki sinir hücreleri hasar görür ve haberci kimyasal maddeler azalır. Sonuçta, bellek ve öğrenme gibi zihinsel beceriler bozulmaya başlar. 

Alzheimer Hastalığı Hangi Sıklıkta Görülür?


**Bu hastalık dünyada 6. en sık görülen ölüm nedenidir ve her yıl bu hastalığın dünyaya maliyeti yaklaşık 604 milyar dolar olarak hesaplanmıştır. Bu rakam tüm dünya  bütçesinin %1’ ini oluşturmaktadır. 

**Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye 2050 yılında dünya da en fazla Alzheimer hastası olacak 4 ülkeden biridir.

**Ülkemizde yapılan hesaplamalara göre yaklaşık 400.000 Alzheimer hastası vardır ve bu hastaların  aileleri de hesaba katıldığında  çok geniş bir kitleyi ilgilendiren bir hastalık olduğu ve bir halk sağlığı sorunu olduğu açıktır.  

**Alzheimer hasta yakınlarında bu yıl yapılan bir araştırmaya göre hastaların %75’ i hastalık hakkında bilgi sahibi değil ve hastaya bakım verenlerin %27’ sinde ciddi depresyon ve tükenme mevcuttur.

**Alzheimer hastalığı genellikle yaşlılıkta ortaya çıkan bir hastalıktır.

**65 yaşın üzerinde 10 kişiden birinde, 85 yaşın üzerinde iki kişiden birinde görülür. 

**Tüm dünyada 20 milyona yakın Alzheimer hastası bulunmaktadır. 

**Kadınlarda ve erkeklerde hemen hemen aynı oranda görülür. 

**Alzheimer hastalığı bulaşıcı ve kalıtsal bir hastalık değildir. Ancak düşük oranda ailesel bir yatkınlık olabileceği düşünülmektedir. 

Alzheimer'ın Belirtileri


**Genellikle beynin kullanılması gereken her işte zorluk çekilir: kişi konuşulanı takip etme, plan yapma, yapılacakları sıraya koyma, sorunları çözme ve karar verme gibi konularda zorlanır.

**Yeni şeyleri öğrenememe, az önce söylenenleri veya görülenleri hatırlayamama. En sonunda uzun zamandır hafızada olan bilgilerinde kaybolması;

**Oryantasyon bozukluğu: Zaman ve mekanı karıştırma. Hangi gün, ay veya yılda yaşadığını bilememe, hangi yerde ya da nerede olduğunu hatırlayamama;

**Konuştuğu dili anlama ve kullanmada bozukluklar (afazi);

**Etrafındaki eşyaları (nesneleri) ve sesleri tanıyamama ve ne işe yaradıklarını bilememe ve algılama sorunu(agnozi);

**Motor İşlemleri yerine getirmekte zorlanma, genellikle işlemlerin gerçekleştirilmesinde gerekli olan sıralamada sorun yaşama (apraksi);

**Düşünme ve durumları değerlendirmede zorlanma.

**Bu bozuklukların yanı sıra, davranış veya kişilik değişikliği oluşabilir. 

**Kişi şüpheli, huzursuz veya hırçın (agresif) olabilir. 

**Diğer taraftan, kişi duygusuz veya ilgisiz olabilir, olay ve nesnelere karşı kayıtsız kalabilir. 

**Kişinin ruh hali aniden değişebilir. 

**Bazı Alzheimer hastalarında hastalık çok çabuk ilerler, bazı hastalarda ise nispeten yıllarca normal bir hayat sürdürülebilir.

**Alzheimer hastalığı bunamanın en sık nedenidir, ancak benzer belirtiler veren başka hastalıklar da vardır. Bu nedenle Alzheimer hastalığının diğer bunama nedenlerinden tam olarak ayırt edilmesi gereklidir. 


Zihinsel Bozukluklar 


*Unutkanlık

**Öğrenme güçlüğü 

**Konuşma bozukluğu 

**Yolunu kaybetme 

**Kişileri tanıyamama 

**Karar verme güçlüğü 

Davranışsal Bozukluklar 


**Huzursuzluk 

**İlgisizlik 

**Saldırganlık

**Uyku bozukluğu 

**Amaçsız dolaşma

**Hayaller görme 

**Depresyon 


Alzheimer Hastalığı Nasıl Seyreder?


**Alzheimer hastalığı yavaş ilerleyen, ancak zaman içinde günlük yaşamı etkileyerek, hastayı geri dönüşsüz bir şekilde bakıma muhtaç bırakan bir hastalıktır. 

Hastalığın seyri genel olarak üç evreye ayrılabilir: 

1-Başlangıç evresi

2-Orta evre

3-İleri evre 

Başlangıç evresi 


İsimleri, tarihleri unutma 

Yolunu şaşırma 

Kelimeleri bulamama 

İşine, çevresine ilgisizlik

Hastalığını kabul etmeme 

Orta evre 


**Belirgin unutkanlık

**Kişileri tanıyamama

**Yıkanma, giyinme gibi gündelik işlerde yardım ihtiyacı 

**Hayaller görme, depresyon gibi ruhsal bozukluklar 

İleri evre 


**Aile üyelerini tanıyamama

**Yemek yemede, yürümede güçlük

**İdrarının, dışkısını tutamama

**Ciddi davranış bozuklukları

Alzheimer Hastalığının Tedavisi


**Alzheimer hastalığını tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi bugün için ne yazık ki yoktur.

**Ancak belli bir süre hastalığın ilerleme hızını durduracak ya da yavaşlatacak bazı yeni tedavi olanakları bulunmaktadır.

**Bazı ilaçlar ile hastalık sürecini yavaşlatmak ve bazı belirtilerin şiddetini azaltmak mümkündür.

**Bu ilaçlar, hastalığın bazı belirtilerini hafifleterek, hastanın yaşam kalitesini korur ve kendine daha uzun süre bakabilmesini sağlar.

**Depresyon, huzursuzluk, uykusuzluk gibi ruhsal bozuklukların tedavisi için de uzun zamandır kullanılan çok sayıda etkili ve güvenilir ilaç bulunmaktadır.


Alzheimer Hastalarının Bakımında Nelere Dikkat Edilmeli? 


**Alzheimer hastaları için ilaç tedavilerinin yanı sıra, özenli bir bakımın da önemi büyüktür.

**Hastalık ilerledikçe, günlük yaşamda daha fazla yardım ve güvenlik ihtiyacı doğar.

**Hasta hangi evrede olursa olsun, yakını tarafından kendisine güven ve cesaret duygusu aşılanmalıdır.

**Hastaya her konuda yardımcı olunmalı ve bu yardım ona kabul ettirilmelidir.

**Hasta ile empati kurulmaya çalışılmalı, hisleri paylaşılmalıdır.

**Hastanın hobilerini devam ettirilmesi sağlanmalı eğer aktivitelerde zorlanıyorsa yardım edilmelidir.

**Ev ortamında oluşabilecek kazalara karşı önlemler alınmalıdır.

**Günlük yapılacak işler bir kağıda yazılmalı ve hastayla birlikte kontrol edilmelidir.

**Hasta yakınları, hastayla ilgili ileriye dönük planlar yapmalıdır.

**Evde hasta için güvenli bir ortam sağlanmalıdır.

**İleri seviyelerdeki hastaların evden kaçışı önlenmeli, kendisine zarar verecek alet ve edevatlar ortadan kaldırılmalıdır.

**Günlük aktivitelerin nasıl yapılacağına dahil bir liste hazırlanabilir ve hatırlatıcı araçlar kullanılabilir

**Ev dışı gezinmelerde hastaya eşlik edilmelidir. Her halukarda hasta ev dışındayken mutlaka yanında yakının numarasının yazılı olduğu bir cep kartı bulunmalıdır.

**Geceleri hastanın davranışları daha kötü bir hal alabilir. Bu gibi durumlarla başa çıkmak için hastayı rahatsız edebilecek etkenlerden uzak tutacak bir şekilde uyku pozisyonu yaratılmalıdır.

**Hastanın kendisine ya da bir başkasına zarar verebileceği bütün araç gereçler ortadan kaldırılmalıdır. Bunun haricinde, ilaçlar hastanın ulaşamayacağı bir yerde olmalıdır.

**İlaç kullanımı hasta kontrolüne bırakılmamalıdır.

**Hasta düzenli olarak egzersize teşvik edilmelidir. Kasların çalışması ve hastanın aktif kalması için hastayı zorlamayan hafif egzersizler yapılmalıdır.


Not: Bu yazının hazırlanmasında Psikolojik Danışman Mustafa KALAYLI'nın katkıları katkıları başta olmak üzere birçok kaynaktan faydalanılmış olup hastalık, alzheimer, alzheimer hastalığı, alzheimer nedir, alzheimer tedavisi, alzheimer belirtileri, alzheimer hastasına nasıl davranılmalı, alzheimer hastalığının nedenleri, unutkanlık hastalığı  ile ilgilidir.