ÇOCUK YETİŞTİREN ANNE BABALARA ALTIN ÖNERİLER
ÇOCUK YETİŞTİREN ANNE BABALARA ALTIN ÖNERİLER
1. Çocuğunuzla Sürekli İletişim Halinde Olun
**Okul öncesi çağda zeka demek kelime dağarcığı demek. İlk 36 ayda ebeveynler ile çocuklar arasındaki diyaloğun kalitesi çocukların okula başlangıcı dahil tüm akademik süreçlerdeki başarısını önemli ölçüde belirliyor. O nedenle çocuğunuza yapacağınız en önemli yatırım onlarla konuşmak. Bunu masal anlatarak mı, evcilik oynayarak mı, etrafı keşfederek mi yoksa kitap okuyarak mı yaparsınız bu size kalmış; ama şu zor günlerde eğer zamanı ve mekanı unutmak istiyorsanız çocuğunuzun dünyasına dalın. Konuşun, oynayın onlarla…
2. Çocuğunuza Beklemeyi ve Sabrı Öğretin
**Dünyada insan gelişimi üzerine yapılan en kapsamlı araştırmalardan biri 1972’de Yeni Zelanda’da başlayan Dunedin Araştırması. Bu araştırma 1000’den fazla bebeği doğumundan bugüne kadar takip ediyor. Ve bu araştırmadan çıkan en önemli sonuçlardan biri şu: Bireylerin hayattaki başarı ya da başarısızlığını açıklayan en önemli değişken zeka değil, ailenin sosyal ya da ekonomik seviyesi de değil, öz-denetim.
**Kendi duygu ve düşüncelerini daha iyi kontrol edip yönetebilen çocuklar akademik olarak başarılı, sağlıklı ve varlıklı bir yetişkin oluyor.
**Öz-denetim becerisini kazandırmak için açılan pencere, çocuk 10 yaşına varınca kapanmış oluyor. O nedenle anne babaların 0-9 yaş döneminde çocuklara her istediğini hemen vermekten vazgeçip onlara sabretmeyi, beklemeyi, hak etmeyi öğretmesi onların geleceğine yapacağı en önemli katkılardan biri.
**Bu beceriyi kazandırmanın bir diğer yolu da çocukları planlı okul dışı etkinliklere erken yaşta alıştırmak. Spor ve sanat belki de bu etkinliklerin en faydalı olanı zira her iki kanalda da çocuklar kurallar çerçevesinde performans sergilemeyi ancak sabırla öğrenebiliyor.
3. Çocuğunuza Kendi Ayakları Üstünde Durmayı Öğretin
**Aküsüz bir araba düşünelim; çalışması için sürekli arkadan ittirilmeye muhtaçtır. Ayrıca her gittiği yerde birilerine ihtiyaç duyar ittirilip çalışabilmesi için. Oysa akülü ve kendinden deşarjlı bir araç nerede olursa olsun çalışmak için ne ittirmeye ne de desteğe ihtiyacı vardır.
**Çocuklarımız da arabalar gibi sürekli ittirirsek yani bize bağımlı hale getirirsek hayatı boyunca bir yerlerde kalıp birilerine muhtaç olacaklardır ve hiç bir zaman kendi ayakları üzerinde duramayacaklardır. O yüzden kendinden deşarjlı, öz denetimli ve öz güvenli çocuklar yetiştirip geleceğimizi kurtarmalıyız.
**Özgüven olmadan bireysel başarı da olmuyor. O nedenle olabildiği kadar erken yaşta çocuklarımıza kendi ayakları üstünde durmayı, tercih yapmayı öğretmeli ve sorumluk bilincini kazandırmalıyız.
**Elbise seçiminden, ayakkabı bağlamaya, saç stilinden yemek yemeye bir dolu alanda kararları çocuklarla birlikte vermek ve çocukların verdiği kararların sonuçlarını yaşamayı göze almayı bilmek özellikle bizde oldukça zor kazanılan ebeveynlik becerileri. Bizde bu iş zor çünkü geçmişten gelen alışkanlıkla çocukların adına tüm kararları biz almak zorunda olduğumuzu hissediyoruz.
**Öyle olunca da edilgen çocuklar, kendi ayakları üstünde duramayan yetişkinler ortaya çıkıyor. Oysa birey olmak demek kendi başına hareket etmek, kim ne derse desin gerektiğinde kendi inancı doğrultusuna karar vermek demek. O nedenle siz siz olun çocuğunuza zorla bir elbise giydirmeyin, onlara zorla yemek yedirmeyin. Merak etmeyin üşürse giyer, açsa yer.
4. Çocuğunuza “HAYIR” Demeyi Öğretin
**Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’deki anneler çocuklarında en fazla şu özellikleri arıyor: Uslu olma, saygılı olma, söz dinleme.
**Dikkat ederseniz bu özellikler koşulsuz itaat içeriyor. İçinde eleştirel düşünme, itiraz etme ve sorgulama yok. Oysa içinde bulunduğumuz devir soruların çoğaldığı yanıtların eskidiği bir dönem. Her alanda eleştirel düşünenlerin ileri gittiği bir devir. Gerek beşeri gerekse de ekonomik gelişim için itiraz eden yeni nesillere ihtiyacımız var. İtaat edenlerin inovasyon (yeniliik) yapamayacağı gerçeğini unutmamalıyız. Ayrca eleştirel düşünme becerisinin evde başladığını söylemeden geçmeyelim
5. Çocuğunuza Şiddet Uygulamayın
**Şiddet şiddeti doğurur! Çocuğunuz şiddeti doğuştan değil sizden ve çevresinden gördükleriyle öğrenir ve ilerde kendisi de uygular sonuç olarak şiddet aktarılır gider nesilden nesile.
**Attığınız her dayak fiziksel şiddet olarak ya size ya sevdiklerinize geri gelecek. Ayrıca dayak yiyen çocukların beyin bölgelerinde ciddi tahribatlar oluştuğunu ve bu tahribatın da o çocukların zihinsel ve duygusal gelişimine ciddi anlamda ket vurduğunu unutmayın.
6. Çocuğunuzun Kaygı Düzeyini ne Artırın ne de Azaltın
**Kaygı yaşamımızın olmazsa olmazıdır. Çünkü bir çok başarının ardında sağlıklı bir kaygı yatar.
**Yapılan araştırmalara göre kaygı düzeyinin yüksek olması veya düşük olması öğrenci başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. En ideali orta düzeyde yani sağlıklı bir kaygıdır.
**Ebeveynler olarak ne kadar kaygılanırsak kaygılanalım, çocuklarımıza bu kaygıları aktarmaktan kaçınmamız gerekiyor.
7. Sakın Gülmekten Vazgeçmeyin
**Mizah, eğlence, neşe olmadan çocukluk olmaz. Dünyada ne oluyorsa olsun evinizin içinde çocuklarınızla neşeli bir ev ortamı yaratmaya gayret edin.
**Biliyoruz dünya altüst olurken evde çocuğunuzla gülüp oynamak suçluluk duygusunu da beraberinde getiriyor ama neşeli olmak, dünyaya sırtınızı dönmek demek değil.
**Hayatta bin bir zorluk aşanların hikayelerine daha dikkatli bakın, her zorluğu mizahla, eğlenceyle, gülücükle aşmış olduklarını göreceksiniz. O nedenle çocuklarınızın hayatında bu pozitif yaşam enerjisini eksik etmeyin.
Özetle, şu zor günlerde çocuklarınıza ve onların parlak geleceğine yatırım yapın. Bizim yaşadığımız hayattan daha güzel bir hayat yaşamaları bizim elimizde.
Not: Bu yazının hazırlanmasında Psikolojik Danışman Mustafa KALAYLI ve Selçuk ŞİRİN'in katkıları başta olmak üzere birçok kaynaktan faydalanılmış olup rehberlik, çoçuk yetiştirme usulleri, iyi çoçuk nasıl yetiştirilir,kendine güvenen çoçuk nasıl yetiştirilir, çocuğumu nasıl geliştirebilirim, çocuğumu nasıl yetiştirmeliyim ile ilgilidir.
Yorum Yok " ÇOCUK YETİŞTİREN ANNE BABALARA ALTIN ÖNERİLER "